1 Haziran 2010 Salı

TATİLE ÇIKAMAYANLAR REHBERİ!

Geçen hafta yayınlanan tatile çıkamayan ve çalışmak zorunda olanlar rehberi, yoğun ilgi gördü. Hafta boyunca okuyucularımdan çok sayıda elektronik posta aldım. Birçoğu tavsiyelerim için teşekkür ederken, bazı okuyucularımız da kendi tavsiyelerini yollamışlar. Bazıları da akıllarına takılan bazı şeyleri sormuşlar.


Tatile çıkamayıp da ofiste, işyerinde tıkılı kalan bir okuyucumuz, ofiste iskambil oynadıklarını yazmış ve eğer varsa bu konudaki birikimlerimi paylaşmak istemiş. Öncelikle, işyerinde iskambil oyunları oynamak her yerde olduğu gibi çok zevklidir. Ancak; ben şahsen bu çalışma ortamını renklendirme yöntemlerinden biri olan ofis iskambil oyunları turnuvasını çok onaylamam. Çünkü risklidir. Öncelikle ani bir baskın karşısında ortalığı toparlamanız uzun sürebilir ve dolayısıyla yakalanabilirsiniz. Ama siz diyorsanız ki ‘’biz işi kitabına uydurduk, üstelik Mahmut Abi bizim için gözcülük yapıyor, yakalanmayız’’, o zaman şeytanınız bol olsun. Bu durumda tavsiye edebileceğim oyunlar; Batak, King, 3-5-8 filan olabilir. Zaten yakalansanız da bahaneniz hazır. ‘’Herkesler deniz, güneş, kum çılgın gibi eğlenirken, çalıştırmasaydınız bizi’’ diyebilirsiniz.

Bir başka okuyucumuz bilgisayar oyunlarından çok hoşlanmadığını ve yapacak bir şey bulamamaktan dolayı işyerinden soğumaya başladığını yazmış. Size tavsiyem eğer büyük bir masanız varsa ve futboldan hoşlanıyorsanız, sizinle aynı durumda olan bir arkadaşınızla masa üzerinde bir bozuk paradan faydalanarak maç yapabilirsiniz. Oyunun kuralları şöyle: Siz masanın bir ucunda parmaklarınızı masaya yapıştırmak suretiyle kale oluşturacaksınız. Arkadaşınız da sadece parmaklarını kullanarak bozuk parayı kaleye atmaya çalışacak. Aslında bu, basit ve zevkli olduğu kadar turnuvaya dönüştürmeye de açık bir oyundur.

Tavlayı çok sevdiğini söyleyen bir başka tatile gidemeyip, çalışmak zorunda kalan mağdurumuza abartmamasını tavsiye ediyorum. Yüz bulunca astarını istemek durumu yaşanacağı gibi, tavlanın çıkartacağı gürültü daha beter bir sonucun yaşanmasına da vesile olabilir. Ama tavla oynayabileceğiniz bol miktarda oyun sitesi mevcut.
DİKKAT!
Bilgisayarlar söz konusu olduğunda ister oyun oynayın, ister facebook ya da twitter takılın, unutulmaması gereken tek gerçek: bilgisayarın ekranını iyi ayarlamanız ve yüz ifadenize sahip olmanızdır. Ekranı sizden başka biri görmesin ve facebook’ta paylaşılan sersem bir videoya gülümserken yakalanmayın. Tutun ifadenizi!

Kadınların bol olduğu bir çalışma ortamınız varsa eğer fal bakabilirsiniz. Üstelik bunun için 3.gözünüzün filan olması gerekmiyor. Nasıl olsa işyerinizdeki herkesle ilgili bir şeyler biliyorsunuzdur. Onları birleştirin ve atın gitsin. Burada dikkate alınacak nokta, fala ücretsiz bakmak zorunda oluşunuzdur. Nakit para almayın çünkü bu sömürüye girer. Ama bunun yerine fal baktığınız kişilere sizin yapmanız gereken işleri yaptırabilirsiniz.
Yine kadınların yoğun ilgi göstereceğini düşündüğüm diğer bir ofis hobisi ise ‘’kendi takını kendin yap, hem de ofiste yap’’tır. Alacağınız rengârenk boncuklarla kendinize kolyeler, bilezikler yapabilir aynı zamanda da sıkıcı ofis saatlerinizi renklendirebilirsiniz. Bu gerçekten yararlı olur. Çünkü eğlenirken bütçenize de katkı da bulunmuş olursunuz.

Gelelim ‘’Tüm bunlar bana yetmiyor, ben denize gitmek istiyorum’’ diyenlere. Bu durumda olanların, yalan söylerken kızarmamaları ve kekelememeleri gerekmektedir. Mesela hasta olduğunuzu söyleyip işten kaçabilirsiniz. Ama bu yalanı söyleyip işten kaçtığınız takdirde plajda iş yerinden kimseye yakalanmamanız gerekmektedir. Üstelik çok iyi bir koruyucu krem kullanılması zorunludur. Aksi halde ertesi gün işe kıpkırmızı bir suratla gitmeniz gerekebilir ki bu hiç hoş olmaz.

Hayatınızı zorlaştıran her şeyi keyifli hale getirebilmeniz için biraz çaba ve biraz hayal gücü yeterlidir. Gerisi çorap söküğü gibi gelir.

Kendinize iyi bakın ve çok eğlenin.

Hiç yorum yok: