13 Haziran 2010 Pazar

GENÇLER İÇİN EĞLENCE REHBERİ!?

Genç bir arkadaşımdan aldığım bir elektronik posta var. O arkadaşım, bana öğrenci olduğunu, şu anda çalışmadığını ve tatile de gidemediği için çok sıkıcı bir yaz geçirdiğini yazmış.

Bu arada geçtiğimiz haftalarda işyerlerini öyle eğlenceli yerler olarak tanıttık ki, hiç çalışmayan bir insanın gözünde, bir Disney Land yarattık sanırım. Durum o kadar basit değil maalesef.

Evet, iş yerlerinde daha önce bahsedilen her şey yapılabilir ama bu düşünüldüğü kadar kolay değildir. Onları yapmak da çaba, dikkat ve enerji gerektirir. Ve yakalanıldığı taktirde sonuç kocaman bir hüsran olabilir. O yüzden kendine güvenmeyen ya da kendine manasız bir şekilde güvenenler bence sadece işlerini yapsınlar.

Benim fikirlerimle hareket etmek de çok akla yatkın bir şey olmadığı için siz kendi bildiğiniz yolda ilerleyin.


Şimdi, gelelim genç arkadaşımızın sorununa.
Tahmin ediyorum ki; öğrenci olduğunuz için çılgınlar gibi para harcayarak, vakit geçirmeniz pek mümkün değil.

Mesela yaz-kış işe yarayan ve genelde garantili sonuç veren bir eğlence çeşidi vardır. Bu eğlence için çok para harcamak da gerekmez ayrıca. Arabanıza benzin parası ya da arabanız yoksa yol parasıyla çok eğlenebilirsiniz.

Malum; düğünler, aslında ilk %50‘ in, diğer %50’ yi çok tanımadığı ortamlardır. Yani damadın tarafı gelinin tarafını, aynı şekilde gelin tarafı da damat tarafını çok tanımaz. Hele ki o düğünde oturma planı kapı girişine yerleştirilmediyse araya kaynamak çok kolay olur.

Ama dikkat gerektiren bir nokta var ki asla atlanmaya gelmez. Düğünün kalabalık olması şarttır.

Tabii yemekli ve limitsiz içki servisi olan düğünlerin seçilmesinde fayda vardır. Alkol almayıp, karın doyurmayacaksanız; ne işiniz var tanımadığınız insanın düğününde!?

Eğer düğün saat 20: 00’ de başlıyorsa, siz 21: 30 gibi ortama dalın. Nikâhı kaçırırsınız ama zaten tanımadığınız iki kişinin nikâhı sizi çok fazla ilgilendirmemeli. Her düğünde mutlaka boş bırakılmış yedek masalar vardır. Çok göze batmamaya çalışarak o masaya yerleşin.

Sonrası kolay zaten…
Vur patlasın, çal oynasın ilkesini benimseyerek eğlenin. Ama siz yine de çok vurmamaya ve çok patlatmamaya özen gösterin.
Bir de düğün ortamının duygusallığına kapılıp, gelini, damadı ya da anne-babaları tebrik etmeye kalkmayın. O zaman yakalanırsınız.

Şimdi, bunu okuyup ‘’tam sahtekârlık, kolay yoldan ve bedava eğlence’’ diye düşünenler olabilir. Kesinlikle değil. Bir kere ciddi ön çalışma gerektiriyor. Hangi düğün nerde, en kalabalık düğün hangisi, hangisinin menüsü daha zengin şeklinde sorular cevaplandırılmalı operasyon öncesinde.

Tabii bir de düğün ortamına uygun giyinmek lazım. Ancak, kesinlikle kendinizi kaybedip, düğün alışverişi filan yapmayın. Evdeki uygun giysilerinizle idare edin.

Aslında aynı aileye ait düğünleri takip etmeyi başarırsanız bir süre sonra kesinlikle göze batmazsınız. Üstelik göze batmadığınız gibi o ailenin düğünlerinden birini kaçırdığınız anda tüm gözler sizi arar. Mesela ben, bizim aileye ait her düğünde gördüğüm ama hiçbirimizin tanımadığı o üç genci, en son düğünde göremedim ve ciddi anlamda merak ettim. Ama son düğün biraz uzak bir noktadaydı belki o yüzden izimizi kaybetmişlerdir.

İşin felsefesi çok basit. Hedefi belirle ve hedefe saldır.
Sakin, riske girmeden, çok göze batmadan.

Bana soracak olursanız; böyle bir şeyi deneyip denemediğimi ‘’Hayır’’ şeklinde bir cevap alırsınız. Yanlış bulduğum için değil. Sadece bu yola başvuracak zamanım yok. Çünkü her yıl 3- 5 çocuk doğan ailemde, her ay 3’er 5’er düğünler oluyor. Dolayısıyla, ihtiyaç hissetmiyorum. Yoksa yöntem, çok basit ve güvenilir. Kesinlikle tavsiye ederim.

Hadi herkese iyi eğlenceler...

Hiç yorum yok: